CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Fas'ta düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Özel, Suriye'nin geleceğiyle ilgili görüşlerini paylaşarak, yeni bir dönemin tüm Suriye vatandaşlarının haklarını anayasal güvence altına alacak, tüm kimliklere ve dini inançlara saygılı demokratik bir rejimle inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu süreçte, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Sosyal demokrat partilerin ve iktidarların bu süreçte destek vermesi gerektiğini dile getirdi. Uluslararası toplumun da bu konuda aktif rol alması ve adil bir çözüm bulunması için baskı yapması hayati önem taşımaktadır. Bu durum, Suriye halkı için barış ve istikrarın sağlanması adına kritik bir öneme sahiptir. Uzun süredir devam eden iç savaşın yaralarının sarılması ve ülkenin yeniden inşası için ortak bir çaba gösterilmesi şarttır. Özellikle uluslararası toplumun ekonomik ve insani yardımda bulunması önemlidir.

Suriye'de Yeni Bir Dönemin İnşası

Özgür Özel, Suriye'deki yeni dönemin tüm vatandaşların haklarını güvence altına alan, demokratik ve kapsayıcı bir yönetimle kurulması gerektiğini tekrarladı. Bu yönetimin, farklı etnik ve dini kimlikleri eşit şekilde temsil etmesi ve onların haklarını koruması, istikrarın temel şartıdır. Yeni bir anayasa ve adil bir geçiş süreci, kalıcı barışın sağlanmasında anahtar rol oynar. Böylesine kapsamlı bir süreçte bölgesel güçlerin ve uluslararası toplumun ortak bir vizyon oluşturması ve buna göre hareket etmesi, başarı şansını önemli ölçüde artıracaktır. Bu da sadece Suriye halkı için değil, bölgesel istikrar için de oldukça önemlidir. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan çatışmaların gösterdiği gibi; istikrarsız bir Suriye tüm bölge için tehdit oluşturur.

Göçmen Sorununa Odaklanma

Ortadoğu'nun dünya nüfusunun %5,5'ini oluşturmasına rağmen, dünya göçmenlerinin %58'inin bu bölgede yaşadığını belirten Özel, Türkiye'nin de milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını ve bunun yarattığı sorunların göz ardı edilemeyeceğini söyledi. Türkiye'nin göç sorunuyla mücadele ederken, göç yükünün adil bir şekilde paylaşılması için uluslararası dayanışma çağrısında bulundu. Avrupa Birliği ve diğer Batı ülkelerinin sorumluluklarını yerine getirmesi, yükü tek başına Türkiye'nin omuzlarına yüklememek adına kritik öneme sahiptir. Bu, sadece insani bir görev değil aynı zamanda uluslararası hukukun bir gereğidir. Daha fazla göçmen akınını engellemek ve insan haklarını korumak için küresel bir işbirliği şarttır. Göçmenlerin entegrasyonu ve yerel toplumlara uyum sağlamaları konusunda da destek mekanizmaları kurulmalıdır.

Filistin ve Gazze'ye Destek

Özgür Özel, Filistin'deki insanlık dramına da değinerek, Gazze ve Suriye'de yaşananların öncelikli gündem olması gerektiğini vurguladı. Sosyal demokratların barışı ve insan haklarını savunmanın ahlaki bir sorumluluk olduğunu belirtti. Filistin halkının temel haklarının korunması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için uluslararası toplumun daha aktif bir rol alması gerekmektedir. Gazze'deki ablukanın kaldırılması ve insani yardımların ulaştırılması acil önem taşıyan konular arasındadır. İnsan hakları ihlallerinin son bulması ve Filistin halkının kendi devletine sahip olması için tüm tarafların yapıcı bir diyalog içinde olması şarttır. Bu konuda uluslararası baskı ve arabuluculuk çabalarının artırılması önemlidir.